Rusya Ve Yunanistan Arasında Savunma Gerilimi Tırmanıyor

69104f9fa42f462f797d9828

Rusya ve Yunanistan arasındaki diplomatik gerilim son günlerde ciddi bir boyut kazandı. Moskova, Atina’nın Ukrayna ile ortak insansız deniz aracı (İDA) üretme ve savunma işbirliği kararı sonrası yaptığı açıklamalarla Yunanistan’ı sert bir dille uyardı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, Yunanistan’ın eylemlerini “kışkırtıcı ve çatışmayı tırmandıran bir politika” olarak nitelendirirken, bu adımın karşılıksız kalmayacağını belirtti.


Atina’nın Kararı Moskova’yı Rahatsız Etti

Zaharova, haftalık basın toplantısında yaptığı açıklamada, Yunanistan’ın Ukrayna’ya yönelik savunma işbirliğini artıran kararının Moskova tarafından ciddi bir tehdit olarak algılandığını söyledi. Sözcü, Yunanistan’ın Ukrayna’ya silah gönderdiğini ve bu silahların Donbass, Zaporijya, Herson ve Kırım bölgelerinde sivillere karşı kullanıldığını belirtti. Bu nedenle, Yunanistan’ın hamlelerinin Moskova’da yalnızca “dostane olmayan” bir adım olarak görüldüğünü ifade etti.

Zaharova açıklamasında şunları ekledi:
“Yunanistan, Rusya’ya karşı kışkırtıcı ve çatışmacı bir politika izliyor. Dostane olmayan adımlar atıyor ve bu adıma gerekli cevap verilecektir. Atina’nın Ukrayna ile ortak İDA üretimi ve operasyon planları, Batı’nın Rusya’yı cephede yenilgiye uğratma stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.”

Bu açıklama, Moskova’nın Yunanistan’ın savunma işbirliği kararını sadece iki ülke ilişkisi çerçevesinde değil, geniş Batı stratejisi bağlamında değerlendirdiğini gösteriyor.


Batı Ülkelerine Yönelik Sert Mesajlar

Zaharova yalnızca Yunanistan’ı değil, Batı ülkelerini de hedef alan açıklamalar yaptı:

  • Polonya: Gdansk’taki Rus konsolosluğunun kapatılmasını “düşmanca” olarak nitelendirdi.

  • İngiltere: Ukrayna istihbaratının Rus “Kinjal” füzesini taşıyan uçakla ilgili operasyonuna destek verdiği için Londra’dan resmi bir cevap beklendiğini belirtti.

  • ABD: NATO Daimi Temsilcisi Matthew Whitaker’ın Avrupa ülkelerine “dondurulmuş Rus varlıklarına el koyma” çağrısına tepki göstererek, ABD’nin diğer ülkelerin varlıkları konusunda tavsiyede bulunma hakkı olmadığını vurguladı.

Bu açıklamalar, Moskova’nın yalnızca Yunanistan’a değil, Batı ülkelerine karşı da diplomatik bir mesaj verdiğini ve Ukrayna krizinde sert bir tutum sergilediğini ortaya koyuyor.


Türkiye ve BAE’ye Teşekkür

Zaharova ayrıca Rusya–Ukrayna esir değişimi sürecinde Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin arabuluculuk rolüne teşekkür etti:
“Bu ülkelerin arabuluculuk desteğine minnettarız. Temaslar ilgili kurumlar aracılığıyla sürdü ve devam ediyor.”

Bu açıklama, Moskova’nın bazı diplomatik kanalları hâlâ açık tuttuğunu ve bölgesel işbirliği arayışını sürdürdüğünü gösteriyor.


Atina’dan Hızlı Karşılık

Rusya’nın sert açıklamalarının ardından Yunanistan da hızlı bir şekilde yanıt verdi. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Atina’nın uluslararası hukuka bağlı olduğunu ve egemen devletlerin kendi güvenlik anlaşmalarını yapma hakkına sahip olduğunu vurguladı:
“Yunanistan uluslararası hukuka bağlıdır. Devletler, kendi güvenlik anlaşmalarını yapma hakkına sahiptir. Egemen devletlere yönelik tehditler otomatik olarak reddedilir.”

Bu açıklama, Yunanistan’ın Moskova’nın suçlamalarını kabul etmediğini ve diplomatik olarak kendi konumunu savunduğunu gösteriyor.


Gerilimin Stratejik Boyutu

Uzmanlar, gerilimin ardında Ukrayna savaşı, Doğu Akdeniz’deki stratejik çıkarlar ve NATO ile Rusya arasındaki uzun vadeli rekabetin yattığını belirtiyor. Yunanistan’ın Ukrayna ile ortak İDA üretimi ve savunma planları, Moskova tarafından Batı’nın Rusya’ya karşı stratejik bir adımı olarak değerlendiriliyor. Bu durum, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin kısa vadede normalleşmesini zorlaştırıyor.

Analistler, Atina’nın kararının Doğu Akdeniz’deki deniz güvenliği, enerji kaynakları ve NATO uyumu açısından da önem taşıdığını vurguluyor. Öte yandan Moskova’nın sert tepkisi, Rusya’nın bölgesel çıkarlarını koruma kararlılığını gözler önüne seriyor.


Sonuç ve Beklentiler

Rusya ve Yunanistan arasındaki diplomatik gerilim, önümüzdeki dönemde de devam edecek gibi görünüyor. Moskova’nın sert açıklamaları, Atina’nın hukuki dayanaklı karşı açıklamaları ve Batı ülkelerine yönelik mesajlar, uluslararası ilişkilerde dikkatle izlenmesi gereken bir tablo oluşturuyor.

Uzmanlar, gerilimin yalnızca iki ülkeyi değil, Doğu Akdeniz ve Ukrayna krizine dahil diğer devletleri de etkileyebileceğine dikkat çekiyor. Önümüzdeki haftalarda her iki tarafın atacağı diplomatik adımlar, bölgesel istikrar ve uluslararası ilişkiler açısından belirleyici olacak.

Exit mobile version