Şara’ya Yaptırımlar Son Buldu: Beyaz Saray Ziyareti Geliyor!

3781-gulsen-kimdir-hayati-kariyeri-sarkilari-ve-ozel-yasami

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Suriye Devlet Başkanı Şara’yı terör yaptırım listesinden çıkaran kararı onayladı. Bu gelişme, Şara’nın önümüzdeki hafta ABD Başkanı Donald Trump tarafından Beyaz Saray’da resmî olarak ağırlanması öncesinde gerçekleşti ve uluslararası diplomasi çevrelerinde geniş yankı uyandırdı.

ABD tarafından önerilen yaptırımların kaldırılması teklifi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde 14 üyenin oyuyla kabul edildi. Konseyin aldığı karar doğrultusunda, Şara ve İçişleri Bakanı Anas Hasan Khattab’ın IŞİD ve El Kaide yaptırım listelerinden çıkarılmasına hükmedildi. Bu karar ayrıca söz konusu kişilerin mal varlıklarının dondurulmasını ve üzerlerindeki silah ambargosunu da ortadan kaldırdı.

Kararın açıklanmasının ardından diplomatik çevreler, Suriye’de barışın sağlanması yolunda atılan adımların güçlenebileceğine dikkat çekti. Şara’nın Beyaz Saray ziyareti, ABD-Suriye ilişkilerinde son yıllarda yaşanan gerginlikler ve yaptırım uygulamaları göz önüne alındığında büyük bir diplomatik gelişme olarak değerlendiriliyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın, 10 Kasım’da Şara’yı Beyaz Saray’da ağırlaması bekleniyor. Trump’ın, Şara’nın Suriye’de ülkede barışı tesis etme yolunda “iyi ilerleme” kaydettiğini vurgulaması ve bu süreci destekleyeceğini açıklaması öngörülüyor. Bu ziyaret, iki ülke arasında daha yakın diplomatik temasların kurulmasına zemin hazırlayabilir ve bölgedeki istikrar çabalarına ivme kazandırabilir.

Uluslararası gözlemciler, yaptırımların kaldırılmasının, Şara yönetiminin dış ilişkilerde daha esnek ve diplomatik bir tutum benimsemesi için önemli bir adım olduğunu belirtiyor. Ayrıca, Suriye’de güvenlik ve istikrarın sağlanması çabalarının hız kazanması ve terörle mücadelede yeni iş birliklerinin gündeme gelmesi bekleniyor.

Şara’nın Beyaz Saray ziyareti, ABD-Suriye ilişkileri açısından yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülürken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin aldığı bu karar, uluslararası diplomasi ve Orta Doğu siyasetinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Exit mobile version