Türkiye’nin faili meçhul cinayetler tarihinin en tartışmalı isimlerinden biri olan “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’la ilgili yeni iddialar gündeme bomba gibi düştü. Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, bugünkü köşesinde kendisine 2 gün önce gelen telefon görüşmesini ayrıntılarıyla aktardı. Telefonda konuşan kişi, kimliğini “Ben Yeşil” diyerek tanıttı ve uzun yıllardır merak edilen birçok konuya dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Yeşil Olduğunu İddia Eden Kişi Konuştu
Öztürk, telefondaki kişinin gerçekten Yeşil olup olmadığını anlamak için geçmişte yazdığı haberler ve bilgiler üzerinden sorular sordu. Telefonda konuşan kişi, 1953 doğumlu olduğunu, geçmişte karaciğer nakli geçirdiğini ve bu nakil işleminin başka bir isim üzerinden gerçekleştirildiğini açıkladı. Sağlık durumunun iyi olmadığını ve nakil sırasında ünlü bir ismin kendisine yardımcı olduğunu belirtti.
Ayrıca, uzun süre Azerbaycan’da kaldığını ifade eden kişi, şu anda Türkiye sınırına yakın bir yerde, Suriye’de güvendiği bir ülkücü dostunun yanında bulunduğunu aktardı. Öztürk, bu açıklamaları aktarırken, görüşmenin doğruluğunu teyit etmek için geçmişte yazdığı bilgilerle karşılaştırdığını belirtti.
Öcalan Suikastı ve İhanet İddiası
Yeşil olduğunu iddia eden kişi, geçmişteki suikast girişimlerine dair de ayrıntılı bilgiler verdi. Özellikle Abdullah Öcalan’ı Şam’da kaldığı evde bombalı araçla öldürme planına dair açıklamalarda bulundu. Kendisinin ve yanında bulunan diğer kişilerinin planı hazırladığını, ancak ihanet sonucu operasyonun başarısız olduğunu söyledi. Operasyonda bir bayan ve iki üsteğmenin de yer aldığını, ayrıca Bursa Özel Tip Cezaevi’nden getirilen bir kişinin planı bozduğunu aktardı.
Eski görünümünden eser kalmadığını ve bir dönem Türkiye’ye geldiğini söyleyen kişi, Konya’da yakalandığını ancak verilen emir doğrultusunda serbest bırakıldığını belirtti. Ayrıca Abdullah Çatlı ile aralarının bozuk olmadığını, eski MİT Müsteşarı Teoman Koman’dan da her zaman destek gördüğünü ifade etti.
PKK ve Hizbullah İddiaları
Telefondaki kişi, PKK ile devlet mücadelesinde Hizbullah örgütünün devlet tarafından desteklendiğini iddia etti. PKK’ya karşı kullanılmasının o dönemde stratejik bir başarı olduğunu belirten kişi, bu sayede örgüte ciddi zayiat verildiğini söyledi. Öztürk, şahsa oğlunun adını sorduğunu ve cevap aldığını, ancak şahsın telefonu kapatmak zorunda kaldığı için Türkiye’ye gelip gelmeyeceğini net olarak belirtmediğini aktardı.
Yeşil Kimdir?
Zaza asıllı Türk istihbaratçı Mahmut Yıldırım, ya da bilinen kod adıyla “Yeşil”, 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı’na katıldıktan sonra MİT bünyesinde çalışmaya başlamıştı. Daha sonra farklı görevlere atanarak farklı isimlerle anıldı. Operasyonlarda PKK’lı gibi giyinen Yıldırım, güvenlik görevlilerince ayırt edilebilmek için ‘yeşil fular’ takıyordu. Susurluk kazası ve sonrasında ortaya çıkan ilişkiler, birçok faili meçhul cinayetin ardındaki isim olarak onun bağlantısını gözler önüne serdi.
Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz, aldığı bilgiler doğrultusunda Yeşil’in öldüğünü açıklamıştı. Ancak halk arasında ve bazı komplo teorisyenleri arasında hâlâ yaşadığı iddiaları dolaşıyor. Hatta söylentilere göre Yeşil, öldüğü haberinin gelmesinden birkaç saat sonra Abdullah Çatlı’nın eşinin evine gizlice girmiş ve içeride onu bekler vaziyette bulunmuştu.
Yeni İddialar Tartışma Yarattı
Saygı Öztürk’ün aktardığı bu iddialar, Türkiye’nin faili meçhul cinayetler tarihine dair yeniden soru işaretleri doğurdu. Yeşil’in hayatı ve operasyonları hakkındaki bu yeni bilgiler, devletin güvenlik geçmişi, istihbarat operasyonları ve organize suçlarla mücadele stratejileri konusunda geniş çaplı tartışmaları beraberinde getirdi.
Öztürk, Yeşil’in bu açıklamalarını “yaşadığını birilerine göstermek için telefon etmiş olabilir” diyerek değerlendirdi. Bu iddialar, hem istihbarat çevrelerinde hem de kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve Türkiye’nin geçmişteki birçok gizemli cinayeti yeniden gündeme taşıdı.

