Tamamlayıcı beslenmeyle ilgili bilinmesi gereken her şey

tamamlayici-beslenmeyle-ilgili-bilinmesi-gereken-her-sey-TSmhnfdY.jpg

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve ana pediatrik bilimsel toplumlar, bebeklerin ilk 6 ay yalnızca anne sütüyle beslenmelerini öneriyor.

6 aydan itibaren bebekler diğer besinlere ihtiyaç duymaya başlar ve sütü farklı besinlerle desteklemelidir. Tamamlayıcı beslenme olarak bilinnen şey budur. Bu konudaki öneriler çok değişmekte ve ebeveynler için birçok soruyu gündeme getirmektedir.

TAMAMLAYICI BESLENMEYLE İLGİLİ 17 SORU-CEVAP

Tamamlayıcı beslenmeye geçişte en sık sorulan soruların yanıtlarını listeledik.

1. Ne zaman başlanmalı?

Bebeğin diğer yiyecekleri almaya başlaması için bağırsaklarının, böbreklerinin ve bağışıklık sisteminin hazır olması gerekir. Öte yandan, nörolojik düzeyde de hazır olması şarttır. Bebeğin oturabilmesi, yemeğe ilgi göstermesi ve ekstrüzyon refleksinin (dil itme refleksi) kaybolması gerekir. Bu genellikle çoğu bebekte 4-6 ay civarında olur.

Daha önce de belirttiğimiz gibi, mevcut tavsiye 6 aya kadar sadece anne sütü ile beslenmeyi sürdürmektir. Yapay mama alan bebeklerde, anne sütüyle beslenen bebeklerde olduğu gibi genellikle aynı yönergelere uyulmasına rağmen, tamamlayıcı beslenmeye başlama zamanı çok iyi belirlenmemiştir.

Prematüre bebekler için de bir fikir birliği yoktur ve her çocuğun psikomotor gelişimini dikkate alarak her vakayı bireyselleştirmek önemlidir; yaklaşık 6 aylık dönemde başlamak iyi bir seçenek olabilir.

2. Önce hangi yiyecekle başlanmalı?

Şu anda her herhangi bir yiyecekle başlamanın daha iyi olduğuna dair bir kanıt yok. Her aile, ihtiyaçlarına en uygun olanı seçecektir. Ancak bu yaşlarda çok gerekli besinler olduğu için demir ve çinko yönünden zengin besinlere öncelik verilmelidir.

Bebeğinize 6 aylıktan itibaren hemen hemen her türlü besini sunabiliriz. Bebeğin besinleri iyi tolere ettiğini doğrulamak için 2 veya 3 gün birbirinden ayrılmış gıdaların verilmesi önerilir.

3. Ezilmiş mi katı mı?

Bu karar, her iki yöntem hakkında bilgi aldıktan sonra her aile tarafından verilmelidir. Püreler ve lapalarla tamamlayıcı besleme iyi bilinmektedir. Son yıllarda Baby-Led-Weaning (BLW) adı verilen yöntem popülerlik kazanmıştır ve uzmanlara göre, doğru ön bilgilerin alınması şartıyla bu, geçerli bir alternatif olabilir. BLW’de bebeğe farklı yiyecekler (çoğunlukla katı) sunulur ve neyi, nasıl ve ne kadar yiyeceğine kendisi karar verir.

Ezilmiş gıdalara karar vermemiz durumunda, 8 ila 9 ay arasında daha az ezilmiş gıdalar (örneğin, ezilmiş ancak daha topaklı) sunmaya başlamalı ve yavaş yavaş dokuyu arttırmalısınız.

4. Ne kadar yemeliler?

Emzirme ve yapay formüllü mamalarda olduğu gibi, tamamlayıcı beslenme de talep üzerine ve bebeklerin açlık ve tokluk sinyallerine saygı göstererek ilerlemelidir. Bebekler, alımlarını düzenlemek için doğuştan gelen bir yeteneğe sahiptir. Başlangıçta sadece bir kaşık almaları veya birkaç parça emmeleri olağandır; giderek alacakları miktar artacaktır. Sütün yaşamın ilk yılı boyunca ana besin olmaya devam ettiğini unutmayın.

Sadece, çocukların talep üzerine yemelerine rağmen, günlük aldıkları protein miktarına dikkat edilmelidir. 6 ila 12 aylıkken, günde 20-30 gram et veya günde 30-40 gram balık veya küçük bir yumurta genellikle yeterlidir.

5. Bazı yiyecekleri yemek istemiyorsa, ısrar edilmeli mi?

Bebeklerin de zevkleri vardır ve başlangıçta belirli yiyecekleri reddetmeleri yaygındır. Araştırmalar, bazı durumlarda bir yemeği beğenmeden önce 15 defaya kadar tadılması gerekebileceğini gösteriyor. Anne sütüyle beslenen bebekler, yeni tatları daha iyi kabul ediyor gibi görünmektedir.

Bebek bir şeyi beğenmediyse, sunmaya devam edebilirsiniz ancak her zaman zorlamadan. Çeşitli videolarla yemek yedirmek veya yemekle ödüllendirmek veya cezalandırmak asla daha iyi yemeleri için bir seçenek olmamalıdır.

6. Yemeklere tuz eklenebilir mi?

Bebeklerin böbrekleri henüz olgunlaşmamış olduğundan, bir yaşından önce tuzdan kaçınılması önerilir. Dünya Sağlık Örgütü, bebeklerin hayatlarının ilk 12 ayı boyunca günde 1 gramdan az tuz almalarını önermektedir.

7. Ne zaman şeker yiyebilirler?

Çoğu uzman, 2 yaşın altındaki çocuklarda serbest ve ilave şekerlerden kaçınılmasını önermektedir. Bal veya ilave şeker içeren veya şeker ilavesiz olmalarına rağmen yüksek oranda serbest şeker içeren tahıl lapalarına özellikle dikkat edilmelidir.

DSÖ, şekerli içecekler ve tatlıların yanı sıra meyve suları veya smoothie’lerden kaçınılmasını önermektedir. 2 yaşından büyük çocuklarda şeker tüketimi toplam kalori tüketiminin yüzde 5’ini geçmemelidir (küçük çocuklar için yaklaşık 15 gr).

Baldan en azından yaşamın ilk yılı kaçınılmalıdır, çünkü botulizm riski vardır.

8. Alerji riski nedeniyle bazı gıdalar ertelenmeli mi?

Yıllar önce uzmanların alerjen gıdaların (balık, yumurta, çeşitli meyveler, baklagiller) 9-12 aya kadar ertelenmesini önermesine rağmen; mevcut kanıtlarla, alerji riski nedeniyle herhangi bir besinin ertelenmesi önerilmemektedir. Çünkü o yiyecekleri daha sonra vererek alerjinin ortaya çıkmasının engellenmediği ve hatta tam tersi olabileceği görülmüştür. Ancak 2-3 gün birbirinden ayrılmış yeni besinlerin tanıtılması tavsiye edilir.

9. Herhangi bir meyve ve sebze tüketilebilir mi?

Bebekler, 6 aydan itibaren herhangi bir meyveyi yiyebilirler. Sebzelere gelince, uzmanlar, metahemoblobinemi (bir kan hastalığı) riski nedeniyle geniş yeşil yapraklı sebzelerden (pazı, ıspanak) kaçınılmasını önermektedir. 1 ila 3 yaş arası çocuklar az miktarda pazı veya ıspanak tüketebilirler (en fazla 45 gr/gün).

10. Herhangi bir balık tüketilebilir mi?

6 aydan itibaren bebekler balık tüketebilir. Yalnızca çok büyük balıklardan kaçınılmalıdır. Mavi yüzgeçli ton balığı, turna, kılıç balığı gibi büyük balıklar tüketilmemelidir. Bu balıklar büyük yırtıcı hayvanlardır ve çok fazla cıva biriktirirler, bu da bebeklerin beyin gelişimini etkileyebilir. Bu nedenle 10 yaş altı çocukların, hamilelerin veya emziren annelerin tüketmesi önerilmez. 10-14 yaş arası çocuklar bu balıklardan ayda 120 gramdan fazla tüketmemelidir.

11. Yumurtayı nasıl tanıtırım?

Geleneksel olarak yumurtanın tanıtımı, alerjik bir gıda olduğu için ertelenir. Mevcut bilgilerle, 6 aydan itibaren tanıtılabilir. Küçük porsiyonlarla başlayıp yavaş yavaş artırarak iyi pişmiş olarak sunmak önemlidir.

12. Tamamlayıcı beslenmeye başladığımızda ne kadar süt içmeleri gerekiyor?

Daha önce de belirttiğimiz gibi, süt dışındaki besinler tamamlayıcıdır ve süt vazgeçilmez olmaya devam etmektedir ve talep üzerine sunulmaya devam edilmelidir.

Emzirmeye devam edilirse ve bebek günde 4-5 kez beslenirse başka süt ürünlerine ihtiyaç duymaz. Mama ile beslenen bebeklerin günde en az 500 ml alması önerilir.

13. Ne zaman yoğurt yiyebilir?

Bebekler bir yaşından önce ana içecek olarak inek sütü içmemelidir. Ancak dokuz veya on ay sonra az miktarda inek sütü veya yoğurt dahil olmak üzere süt ürünlerini alabilirler.

Piyasada devam formülü ile yapılan ve bu nedenle “6 aydan itibaren uygun” olarak etiketlenen yoğurtlar da vardır. Ancak 6 ayda tamamlayıcı beslenmeye başlamanın nedeni, sütün ihtiyaç duydukları tüm besin maddelerini sağlamaya yetersiz kalması ve onu diğer gıdalarla tamamlaması gerektiğidir. Altı aylıktan itibaren uygun olan bu “ilk yoğurtlar” anne sütüne veya mamaya herhangi bir ek besin eklemez.

14. Çeşitli takviyeli formüller gerekli mi?

Hayır. 12 aydan itibaren çocuklar inek sütü içebilir. Ancak, DSÖ’nün anne ve bebek istediği sürece 2 yıl veya daha fazla emzirmeye devam edilmesini önerdiğini hatırlayalım.

Çeşitli bir diyet uygulayan sağlıklı çocuklar, ihtiyaç duydukları tüm besin maddelerini almak için başka herhangi bir takviyeye veya özel diyete ihtiyaç duymazlar.

15. Tahıllar ne zaman tanıtılır?

Hububat 6 aydan sonra sunulabilir. Ne yazık ki çölyak hastalığından kaçınmak için glütene en uygun zamanın ne zaman olduğu bilinmiyor ve farklı bilimsel çalışmalar yapıldıkça öneriler yıllar içinde değişiyor.

Şu anda Avrupa Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Derneği (ESPGHAN) 4 ila 12 ay arasında glüten verilmesini öneriyor ve bebeklerin ne kadar alması gerektiği bilinmese de başlangıçta büyük miktarlardan kaçınılmasını öneriyor.

Tahılların sunulma şeklinin yulaf lapası şeklinde olması şart değildir; piyasadaki çoğu yulaf lapası yüksek miktarda şeker içerir. Ve elbette, emziren annenin yulaf lapası yapmak için süt sağması gerekmez. Ekmek, makarna, pirinç, yulaf ezmesi gibi birçok tahıl denenebilir.

16. Gıda alerjisi olup olmadığını nasıl anlarım?

Bu, ebeveynlerin tamamlayıcı beslenme konusunda en sık sorulan sorulardan biridir. En sık alerjik reaksiyonlara neden olan besinler süt ve yumurta olup, bunu balık, kuru yemiş ve bazı meyveler izlemektedir.

IgE’nin aracılık ettiği gıda alerjilerinde, ciltte lekeler genellikle söz konusu gıdayı aldıktan sonra birkaç dakika (2 saatten az) içinde ortaya çıkar. En şiddetli vakalarda solunum semptomları (nefes darlığı, hırıltılı solunum) ve/veya sindirim semptomları (bulantı, kusma, karın ağrısı) da ortaya çıkabilir.

IgE aracılı olmayan alerjilerde (genellikle intolerans olarak adlandırılır ), baskın semptomlar sindirim semptomlarıdır, genellikle daha ince semptomlardır ve gıdanın alınmasından saatler sonra ortaya çıkar.

17. Bebeğim çok az su içiyor, endişelenmeli miyim?

Bebeklerimiz tamamlayıcı beslenmeye başladığında onlara su verme zamanı gelmiştir. Ancak, önemli miktarda süt almaya devam ettiklerini (ve püre veya meyve gibi birçok gıdanın yüksek su içeriğine sahip olduğunu) unutmamalıyız.

Bu nedenle, başlangıçta su içmek istememeleri olağandır (emmeye devam edenler için anne sütü ana su kaynağı olmaya devam eder). Yine de su sunmaya devam edin ama asla zorlamayın.

Exit mobile version