Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül 2025 enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık bazda yüzde 3,23, yıllık bazda ise yüzde 33,29 olarak gerçekleşti. Eylül ayında yaşanan bu yükseliş, 16 ay süren enflasyon düşüş trendinin son bulduğunu ortaya koydu.
Aylık ve Yıllık Enflasyonun Detayları
Ağustos ayında yıllık enflasyon yüzde 32,95 olarak açıklanmıştı. Eylül ayında bu oranın yüzde 33,29’a yükselmesi, özellikle gıda ve enerji fiyatlarındaki artışla ilişkilendiriliyor. TÜİK verileri, son bir yılda tüketici fiyatlarında ciddi bir artış yaşandığını gözler önüne seriyor.
Ekonomistler Eylül ayında TÜFE’nin yüzde 2,47, yıllık enflasyonun ise yüzde 32,31 civarında olmasını bekliyordu. Açıklanan veriler, bu tahminleri aşarak piyasada sürpriz etkisi yarattı. Uzmanlar, aylık artışın beklentilerin üzerinde olmasıyla birlikte, önümüzdeki dönemlerde fiyat istikrarına ilişkin endişelerin arttığını ifade ediyor.
Kira Zam Oranları Belli Oldu
Enflasyon verilerinin açıklanmasının ardından, ekim ayında uygulanacak kira artış oranları da netleşti. Buna göre, konut ve işyerlerinde kira sözleşmelerinde uygulanabilecek tavan zam oranı yüzde 38,36 olarak belirlendi. Bu artış, özellikle dar gelirli vatandaşlar için ekonomik baskıyı artırabilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
ENAG Verileri ile Farklılık
Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise Eylül 2025 enflasyonunu farklı bir hesaplama yöntemiyle açıkladı. ENAG’a göre aylık enflasyon yüzde 3,79, yıllık enflasyon ise yüzde 63,23 seviyesinde gerçekleşti. Bu veriler, TÜİK’in resmi rakamlarının çok üzerinde ve halkın günlük hayatta hissettiği fiyat artışlarını daha yüksek oranda yansıtmayı amaçlıyor.
Ekonomik Yansımalar
Uzmanlar, Eylül ayı enflasyonunun özellikle gıda, enerji, kira ve temel tüketim maddelerindeki fiyat artışlarından kaynaklandığını belirtiyor. Yıllık bazda enflasyonun yüzde 33,29’a yükselmesi, hane halkı bütçesi üzerinde ciddi baskı yaratabilir.
Kira artış oranlarının yüksek olması, özellikle dar gelirli kesimler için yaşam maliyetini artırıyor.
Enerji ve ulaşım maliyetlerindeki artış, işletmelerin üretim maliyetlerini yükselterek ürün fiyatlarına yansıyabilir.
Uzmanlar, önümüzdeki aylarda fiyat istikrarının sağlanabilmesi için para politikası ve mali önlemlerin kritik önemde olduğunu vurguluyor.
TÜİK ve ENAG Arasındaki Tartışma
TÜİK’in resmi verileri ile ENAG’ın hesaplamaları arasındaki fark, enflasyon tartışmalarını tekrar gündeme taşıdı. TÜİK’in düşük gösterdiği aylık ve yıllık enflasyon oranları ile ENAG’ın daha yüksek verileri, ekonomi politikalarının değerlendirilmesinde önemli bir referans noktası oluşturuyor.
Ekonomistler ve politika yapıcılar, fiyat artışlarının kontrol altına alınması, tüketici ve işletmeler üzerindeki baskının azaltılması için yeni stratejilerin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.