Cinsel saldırı suçu; Türk Ceza Kanunu’nun 102. maddesinde düzenlenmiştir.
Cinsel saldırı
(1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır.
(3) Suçun;
- a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
- b) Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
- c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından,
- d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,
- e) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır.
(4) Cinsel saldırı için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(5) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
Cinsel saldırı suçunun temel şekli; cinsel arzuları tatmin amacıyla cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesi, bedenine fiziksel temasta bulunulması ile oluşur.
Cinsel saldırı suçu; mağdurun cinsel dokunulmazlığına haksız bir müdahale teşkil eden, onun rızası ve iradesi dışında oluşan bir tecavüzü ifade etmektedir. Eğer ortada bir rıza mevcut ise burada cinsel saldırı suçu oluşmaz.
Cinsel saldırı suçu, failin mağdurun vücut dokunulmazlığını ihlal etme derecesine göre ikiye ayrılır:
Basit cinsel saldırı suçu; TCK 102/1. maddesinde düzenlenmiştir: Basit cinsel saldırı suçu; cinsel davranışlarla mağdurun vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesidir. Bu ihlal; mağdurun bedeninde cinsel ilişki düzeyine varmayan seviyede temasta bulunmaktır.
Basit cinsel saldırı suçunun en hafif şekline “sarkıntılık suçu” olarak da tanımlanmaktadır. Örneğin, rızası dışında bir kimseyi öpmek, fiziksel temasta bulunmak, ellemek gibi davranışlar sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldırı suçu olarak kabul edilmektedir.
Nitelikli cinsel saldırı suçu; TCK 102/2. maddesinde düzenlenmiştir: Nitelikli cinsel saldırı suçu; “tecavüz suçu” olarak da tanımlanmaktadır.
TCK’nın 102/2. maddesinde cinsel saldırı suçunun fiile ilişkin daha ağır cezayı gerektiren nitelikli bir unsuru düzenlenmiştir. Suçun bu şeklinin gerçekleşmesi fiilin; vücuda “organ” veya “sair bir cisim” sokulması suretiyle işlenmesine bağlıdır. 765 sayılı eski TCK’da bu suç “ırza geçme suçu” başlığıyla düzenlenmişti.
Bu fiilin eşe karşı işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır.
Cinsel saldırı suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri şu şekildedir;
Suçun;
- Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
- Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
- Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından,
- Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,
- İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
işlenmesi hâlinde, verilen cezalar yarı oranında artırılır.
CİNSEL TACİZ SUÇU NEDİR?
Cinsel taciz suçu; Türk Ceza Kanunu’nun 105. maddesinde düzenlenmiştir.
Cinsel taciz
(1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Suçun;
- a) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
- b) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
- c) Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
- d) Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
- e) Teşhir suretiyle,
işlenmesi hâlinde yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz.
TCK’nın cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar bölümünde düzenlenen cinsel taciz suçunda korunan değer; kişilerin cinsel dokunulmazlığı ve bütünlüğüdür. Bu suç tipinde kanun koyucunun yasakladığı fiil; bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz etmektir.
Cinsel tacize ilişkin çeşitli tanımlar yapılmıştır. Cinsel taciz; bir bireyin diğer bir bireyi rızası olmadan elle, sözle, gözleri ve bedeni ile cinselliğini hedefleyerek rahatsız etmesidir. Mağdurun cinselliğine yönelen sözlü veya yazılı, vücuda temas içermeyen, rahatsız edici nitelikte cinsel amaçlı her türlü harekettir. Mağdurun vücut dokunulmazlığını ihlali niteliği taşımayan cinsel davranışlardır.
Cinsel taciz teşkil eden davranışlar; sözle (örneğin; cinsel içerikli laf atma), yazı ile (mesajla cinsel ilişki teklifinde bulunma) veya el kol hareketleri ile (cinsel organını gösterme) şeklinde gerçekleştirilebilir. Burada önemli olan husus; mağdur hedef alınarak bu eylemlerin yapılmış olmasıdır. Ayrıca fiille mağdura zarar verilmesi gerekmez. Örneğin; failin şehvet duygusu ile mağdura şarkı, türkü söylemesi cinsel tacizdir. Bu sözlerin özel bir anlam taşıması veya anlamlı olup olmaması önemli değildir. Bu suç; telefonla, mesajla, araya üçüncü bir kişi sokularak da işlenebilir. Söz konusu davranışlar; cinsel saldırı boyutuna ulaşmamış olmalıdır.
Cinsel taciz suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri şu şekildedir;
Suçun;
- Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
- Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
- Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
- Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
- Teşhir suretiyle,
işlenmesi hâlinde yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz.
ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI SUÇU NEDİR?
Çocukların cinsel istismarı suçu; Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesinde düzenlenmiştir.
Çocukların cinsel istismarı
(1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır.
Cinsel istismar deyiminden;
- a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
- b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar,
anlaşılır.
(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz.
(3) Suçun;
- a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
- b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
- c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,
- d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
- e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da (b) bendindeki çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
Çocukların cinsel istismarı suçunda korunan hukuki değer; mağdurun çocuğun yararıdır. Kanun koyucu cinsel istismar suçunda; hem dışarıya karşı hem de kendisine karşı korumuş ve cinsel davranışlara muhatap olmaması için rızasına itibar etmemiştir. Bu suç tipinde; çocuğun cinsel dokunulmazlığı, ruh ve beden bütünlüğü korunmaktadır.
Çocuk TCK’nın 6/1-a maddesinde; henüz 18 yaşını doldurmamış kişi olarak tanımlanmaktadır.
Çocuk; 15 yaşını tamamlamamış ya da tamamlamış olmakla birlikte işlenen fiilin anlam ve sonuçlarını algılayamayacak durumda ise, ona karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış cinsel istismar sayılmış ve yaptırıma bağlanmıştır.
Cinsel istismar suçları açısından çocuk kavramı üç ayrı kategoride ele alınmaktadır:
- 15 yaşını tamamlamamış çocukların cinsel istismarı,
- 15 yaşını tamamlamış olmakla birlikte kendisine yönelen fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş çocukların cinsel istismarı,
- 15-18 yaş grubunda olan çocukların, sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak cinsel istismarı.
Cinsel taciz suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri şu şekildedir;
Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz.
Cinsel istismar suçunun soruşturması şikâyete bağlı değildir, re’sen yapılır. Dava zamanaşımı kural olarak; suçun işlendiği tarihten başlar.
REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇU NEDİR?
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu; Türk Ceza Kanunu’nun 104. maddesinde düzenlenmiştir.
Reşit olmayanla cinsel ilişki
Madde 104- (1) Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, on beş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikâyet üzerine, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Suçun, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın ikinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu; cebir, tehdit ve hileye başvurmaksızın 15–18 yaş grubunda bulunan reşit olmayan çocuklarla karşılıklı rızaya dayalı olarak cinsel ilişkiye girilmesi ile oluşur.
Kendi rızalarıyla cinsel ilişkiye giren taraflardan mağdurun yaşı 18’den küçükse; fiil diğer taraf açısından suç teşkil eder. Failin yaşının 18’den büyük veya küçük olmasının bir önemi yoktur.
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun en önemli unsuru; mağdurun özgür iradesi ile, hiçbir etki altında kalmadan verdiği bir rızasının olmasıdır. Mağdurun cinsel ilişki kurma konusunda özgür iradesi yoksa (örneğin failin hile, tehdit ve cebir uygulamasından etkilenerek cinsel ilişkiye girmişse); çocuğun cinsel istismarı suçu işlenmiştir.
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunda; mağdurun 15 yaşını bitirmiş ancak 18 yaşını tamamlamamış olması gerekir. Mağdurun yaşı 15’ten küçükse; cinsel istismar suçu meydana gelir. 15 yaşından küçük çocukların; fiilin amaç ve sonuçlarını anlayamayacağı kabul edildiğinden, bu yaş gurubundaki çocukların rızasının olmadığı kabul edilir.
Mağdurun yaşı nüfus kaydında 15 yaşından küçük görünmesine rağmen, gerçek yaşı 15 yaşından büyükse; Adli Tıp Kurumu’ndan kemik yaşının tespiti için rapor talep edilir.
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun soruşturması şikâyete bağlıdır. Dava zamanaşımı kural olarak; suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıldır. Reşit olmayanla cinsel ilişki suç hakkında yargılama yapma görevi; asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.
Yukarıda özetle bahsetmeye çalıştığım suç tipleri ile hiçbir zaman ne fail ne de mağdur olarak karşılaşmamanızı diliyor, bu suç tipini görgü tanığı olarak görmeniz/duymanız halinde vatandaşlık görevi olarak mutlaka kolluk kuvvetlerine ihbar etmeniz gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Sağlıklı ve huzurlu günler dileğiyle.
AVUKAT AYLİN ESRA EREN
EREN & GONCE HUKUK VE DANIŞMANLIK BÜROSU
İLETİŞİM: 0212 284 55 66