Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanı Umut İlhan Durmuşoğlu, “Singapur Sözleşmesi” olarak da bilinen “Arabuluculuk Sonucunda Yapılan Milletlerarası Sulh Anlaşmaları Hakkında Birleşmiş Milletler Konvansiyonu”nun, Türkiye’ye gelecek yatırımcıya güven verdiğini bildirdi.
TİCARİ UYUŞMAZLIKLARDA SÜREÇ HIZLANIYOR
Ticari uyuşmazlıkların hızlı, dostane şekilde çözülmesine ve uluslararası ticaretin gelişmesine olanak tanıyan konvansiyon, ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk kapsamında imzalanan sulh anlaşmalarının, taraf ülkelerde onaylayan bir mahkeme veya hakem kararına gerek kalmaksızın icrasını mümkün kılıyor.
ANLAŞMA, TÜRKİYE’Yİ YATIRIM İÇİN CAZİP HALE GETİRİYOR
Anlaşma, Türkiye’yi iş dünyasında hukuki güvenliği güçlendirilmiş ve yabancı yatırımcılar için cazip bir ülke haline getirirken, yerli yatırımcıların da diğer taraf ülkelerde güvence altında yatırım yapmasına olanak sağlıyor.
Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanı Umut İlhan Durmuşoğlu, arabuluculuk ve tahkim imkanlarının Türkiye’nin yatırım cazibesini artıran unsurlar olduğunu söyledi.
2019 YILINDA İMZALANDI
Singapur Sözleşmesi’nin önemli bir anlaşma olduğunu belirten Durmuşoğlu, Türkiye’nin 7 Ağustos 2019’da tarihinde Birleşmiş Milletler Ticaret Hukuk Komisyonu’nda bu sözleşmeyi Singapur’da imzaladığını belirtti.
Durmuşoğlu, Adalet Bakanlığı’nın, bu anlaşmada bir değişiklik konuşuluyorsa Türkiye’nin kendi kurumlarını bu değişikliklere hazır hale getirmeye ve bilgilendirmeye çalıştığını ifade etti.
TİCARETTE SAĞLADIĞI ÇÖZÜMLERLE YATIRIMCILARI ÇEKECEK
Bu anlaşmayla yargı sisteminde bir yük azalışının da sağlandığına işaret eden Durmuşoğlu, şunları söyledi:
“Singapur Sözleşmesi, en basit haliyle uluslararası bir arabuluculuk sözleşmesinin o arabuluculuk sözleşmesine tabi olan ülkelerde hüküm ifade etmesi. Aslında genelde alternatif çözüm uyuşmazlık yöntemlerinde insanlar rızayla borçlarını kabul ettikleri için borçlarını ödüyorlar. O anlaşmanın sonucunu yerine getiriyorlar. Bu bir mahkeme kararı mı? değil. Nasıl bir risk var, oradaki anlaşmanın içeriğinin yerine getirilmemesi. Borcunu kabul eden, parayı ödeyeceğim diyen tarafın bir bağlayıcılığı olmayabiliyor ama Singapur Sözleşmesi ile bir arabuluculuk anlaşması aynen bir mahkeme kararı gibi icra edilebilir hale geliyor. Bu da arabuluculukla alakalı güvenilirliği artırıyor.”
ARABULUCULUĞUN SOSYAL BOYUTU ÖNEMLİ HALE GELİYOR
Türkiye’de arabuluculuğun 2013 yılında başlayan bir serüveni olduğunu dile getiren Durmuşoğlu, bu durumun sosyal boyutunun da önemli olduğunu ifade etti.
Durmuşoğlu, arabuluculuğun sadece hukuki uyuşmazlıklarda değil, insanların bilinçlenmesi ve bir dönüşüm geçirmesi için de önemli olduğunu vurguladı.