Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Senih Yazgan, Türkiye yaş meyve sebze ihracatının geçen yıl koronavirüs salgınıyla büyük ivme kazandığını söyledi.
Özellikle Avrupa pazarından gelen talepler doğrultusunda 2020 yılında 2019’a göre yüzde 26’lık artış yaşandığını dile getiren Yazgan, “2020 yılının ilk yarısında 1 milyar 200 milyon dolar civarında olan yaş meyve sebze ihracatının 2021 yılının aynı döneminde yüzde 25’lik artışla 1 milyar 500 milyon dolar civarında olduğunu görüyoruz. İhracattaki bu artış yaş meyve sebze sektörünün büyük bir ivme kazandığının göstergesi olarak yorumlanabilir.” dedi.
“AVRUPA VE RUSYA EN BÜYÜK PAZAR”
Yaş meyve sebze ihracatında Avrupa ve Rusya’nın en önemli pazarlar olduğunu belirten Yazgan, şöyle devam etti:
“Bu yılın ilk yarısında da Avrupa Birliği’ne yaş meyve sebze ihracatımız aynı ivmeyle devam etti. Rusya pazarında da aynı şekilde bir ivme söz konusu ancak geçen yıl büyük güç ve enerji harcayarak açtığımız Uzak Doğu pazarını maalesef yine kendi yaptığımız yanlışlar sonucunda kapattık. Yapacağımız yanlış stratejiler, binbir zorlukla girebildiğimiz pazarların kapılarının tekrar açılmasında bizleri büyük güçlüklerle karşı karşıya bırakacaktır. O nedenle yeni pazarlardaki seçiciliğimiz özellikle ihracatçıların bu konudaki özenlerinin ve bakanlığın bu konudaki denetimlerinin üst seviyelerde olması bizim için ve özellikle yeni pazarımız Uzak Doğu için önem arz ediyor ancak tamamen umutsuz değiliz. Uzak Doğu’da alternatif ülkeler var. Türkiye de bu konuda kendini adapte edecektir.”
EN ÇOK İHRAÇ EDİLEN ÜRÜNLER NARENCİYE, DOMATES VE KİRAZ
Yazgan, sektörün ihracatında lokomotif ürün grupları bulunduğunu, özellikle narenciyenin çok iyi bir ihracat ürünü olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Narenciyenin ardından örtü altı yetiştiriciliğinden çıkan ürün grubu içinde domates özellikle Rusya için çok önemli. Bunun dışında kiraz, zeytin ve zeytin mamulleri ürün grupları Türkiye için önemli. Biz artık ihracat gerçekleştirirken daha kaliteli, katma değeri daha yüksek ya da aynı ürünün katma değerini yükseltebilecek bir stratejiyle pazarlara ulaşmalıyız.”