Papa Francis’in 21 Nisan 2025’teki vefatının ardından Katolik dünyasının gözü bir kez daha Vatikan’daki konklav sürecine çevrildi. Katolik Kilisesi’nin 267. liderini seçecek olan 133 kardinal, 7 Mayıs itibarıyla Sistine Şapeli’nde bir araya gelerek gizlilik yeminiyle seçim sürecine resmen başladı.
SİSTEM SIKI GİZLİLİK ÖNLEMLERİYLE YÜRÜTÜLÜYOR
Konklav, Katolik Kilisesi’nin en sıkı gizlilik içinde yürütülen süreçlerinden biri olarak biliniyor. Seçim süreci boyunca kardinallerin dış dünya ile her türlü bağlantısı kesiliyor. Cep telefonları ve tüm elektronik cihazlar yasaklanırken, seçim alanına yalnızca gerekli personel alınıyor. Doktorlardan temizlik görevlilerine kadar tüm destek personeli de gizlilik yemini ediyor. Bu yemin ihlal edildiğinde aforoz cezası gündeme geliyor.
PAPA NASIL SEÇİLİYOR?
Yeni Papa’nın seçilebilmesi için en az üçte iki çoğunluk aranıyor. Bu da 133 kardinalin en az 89’unun aynı adayı desteklemesi anlamına geliyor. Günde dört kez yapılan oylamaların ardından bacadan çıkan dumanın rengine göre kamuoyuna bilgi veriliyor: Siyah duman uzlaşı olmadığını, beyaz duman ise yeni Papa’nın seçildiğini ifade ediyor.
GÜÇLÜ ADAYLAR KİMLER?
Bu yılki konklav, Kilise tarihinde en geniş coğrafi katılımlardan birine sahne oluyor. 71 farklı ülkeden gelen kardinaller arasında, İtalya’dan Pietro Parolin, Filipinler’den Luis Antonio Tagle ve ABD’den Robert Prevost öne çıkan isimler arasında. Ancak ilk üç gün içinde sonuç alınamazsa, daha az bilinen bir adayın öne çıkması da ihtimal dahilinde.
KÜRESEL ETKİLERİ OLACAK BİR SEÇİM
Yeni Papa’nın kim olacağı yalnızca 1.3 milyar Katolik için değil, tüm dünya için önem taşıyor. Papa Francis’in başlattığı reformların devam edip etmeyeceği ve Kilise’nin yeni liderle nasıl bir yön izleyeceği küresel merak konusu.
Sonuçlar, Sistine Şapeli’nin bacasından yükselecek beyaz dumanla ilan edilecek. Ardından yeni Papa, Aziz Petrus Bazilikası’nın balkonundan dünyaya tanıtılacak.