Türkiye, tarih boyunca deprem gerçeğiyle yüzleşti. 6 Şubat Kahramanmaraş, 17 Ağustos 1999 Gölcük ve 23 Ekim 2011 Van depremleri, ülke genelinde yaşanan yıkıcı etkilerle hafızalara kazındı. 2025 yılı ise özellikle Karabük ve Balıkesir’de hissedilen sarsıntılarla deprem konusunu yeniden gündeme taşıdı. Bu gelişmelerin ardından “Büyük İstanbul depremi ne zaman olacak?” sorusu hem uzmanlar hem de vatandaşlar tarafından merak edilmeye devam ediyor.
Marmara’da Aktif Fay Segmenti Kırıldı
Yer Bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Sözcü TV canlı yayınında Marmara’daki aktif fay hatlarını değerlendirdi. Üşümezsoy, Marmara’da büyük deprem riski taşıyan tek segmentin Silivri–Büyükçekmece hattı olduğunu ve bu segmentin de geçtiğimiz yıllarda kırıldığını söyledi.
Üşümezsoy’un açıklamaları şöyle:
“Kırılan bir fay tekrar kırılmaz. Marmara’da büyük deprem riski taşıyan tek küçük segment Silivri–Büyükçekmece arasındaki faydı ve o da kırıldı. İstanbul’un geri kalanı için büyük deprem beklentisi yok.”
Bu açıklama, İstanbul ve Marmara bölgesinde yaşayan vatandaşlar için güven verici bir perspektif sunuyor.
Yalova–Çınarcık–Esenköy Hattında Stres Yok
Üşümezsoy, medyanın yıllardır dile getirdiği 6,5 büyüklüğündeki deprem iddialarına da yanıt verdi. Özellikle Adalar fayı üzerinde yer alan Yalova–Çınarcık ve Esenköy–Bozburun hattında büyük bir depremi tetikleyecek enerji birikiminin olmadığını belirtti:
“99 depreminden sonra Yalova–Esenköy–Çınarcık hattında stres birikimi olduğu söyleniyor ama ben orada fayın deprem üretecek enerji birikimi olmadığını söylüyorum. Fay maksimum 6,5 büyüklüğünde deprem üretebilir, ama enerji yoksa deprem de olmaz. Bu enerji 1894 depreminde boşalmıştı.”
Üşümezsoy, medyanın uzun süredir dile getirdiği “yakında büyük deprem olacak” söylemlerinin bilimsel verilerle desteklenmediğini vurguladı.
Marmara’nın Büyük Bölümü Kırıldı
Silivri’den Büyükçekmece’ye uzanan deniz içi fay segmenti dışında Marmara’da risk oluşturan başka aktif fay bulunmadığını belirten Üşümezsoy, Büyükçekmece–Avcılar–Yeşilköy hattının ise ölü fay olduğunu ifade etti:
“Büyükçekmece–Avcılar–Yeşilköy hattı ölü faydır, başka aktif bir segment yok. Marmara’nın büyük bölümü kırılmıştır, sadece Silivri–Büyükçekmece segmenti kalmıştı ve o da kırıldı.”
Üşümezsoy, ayrıca Yalova–Çınarcık–Esenköy hattının 1999 depreminde kırıldığını ve Saros’a kadar olan segmentlerin de 1912 ve 1894 depremlerinde boşaldığını söyledi. Böylece Marmara’da büyük enerji birikimi kalmadığını bilimsel verilerle ortaya koydu.
Bilimsel Veriler ve Güven Verici Mesaj
Prof. Dr. Üşümezsoy’un değerlendirmeleri, İstanbul ve çevresindeki risk algısını değiştirecek nitelikte. Uzun yıllardır yaptığı bilimsel gözlemler ve deprem analizleri doğrultusunda, Marmara’daki aktif fayların büyük kısmının kırıldığı ve enerji birikiminin bulunmadığı bilgisi, halkı rahatlatıyor.
Üşümezsoy, geçmişte yaptığı Sındırgı depremi ve diğer uyarılarla bilimsel öngörülerinin doğruluğunu kanıtladığını belirtti ve Marmara’da büyük bir deprem riskinin kısa ve orta vadede olmadığını vurguladı.
Sonuç ve Öneriler
Uzmanlar, deprem gerçeğinin Türkiye’nin değişmez bir gerçeği olduğunu, ancak Marmara bölgesindeki mevcut bilimsel verilerin İstanbul’da büyük bir deprem tehlikesi olmadığını gösterdiğini ifade ediyor. Vatandaşlar için en doğru yaklaşım, bilinçli olmak, yapı güvenliğine dikkat etmek ve olası afetler için hazırlıklı olmak.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un açıklamaları, Marmara’da yaşayanlar için güven verici bir rehber niteliği taşıyor. Marmara’nın büyük bölümünün kırılmış olması ve Silivri–Büyükçekmece segmentinin de geçtiğimiz yıllarda boşalması, İstanbul’da büyük deprem beklentisinin düşük olduğunu bilimsel olarak ortaya koyuyor.

