Türkiye genelinde etkisini sürdüren kuraklık, artık başkent Ankara’da da su krizine dönüştü. Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) verilerine göre, kentin içme suyu ihtiyacını karşılayan barajlardaki doluluk oranı yüzde 15,53 seviyesine kadar düştü. Bu oran, son on yılın en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçti.
Su kaynaklarındaki hızlı düşüş, yalnızca kuraklıkla değil, aynı zamanda altyapı arızalarıyla da birleşince, Ankara’da dönüşümlü su kesintileri gündelik yaşamı etkilemeye başladı.
Kuraklık Ankara’yı Vurdu
Son yıllarda küresel iklim değişikliğinin etkileri Türkiye genelinde olduğu gibi Ankara’da da açıkça hissediliyor. Yağış miktarındaki ciddi azalma, yer altı su kaynaklarının yetersizliği ve artan nüfusla birlikte barajlardaki su seviyeleri tehlikeli boyutlara ulaştı.
ASKİ’nin paylaştığı son verilere göre, Ankara’daki barajların genel doluluk oranı yüzde 15,53, aktif kullanılabilir su miktarı ise 59 bin metreküp olarak ölçüldü.
Kentteki en büyük barajlardan Çamlıdere Barajı, 1 milyar 220 milyon metreküp kapasitesine sahip olmasına rağmen yalnızca yüzde 16,13 doluluk oranına sahip. Bu oran, barajın son yıllardaki en düşük seviyelerinden biri olarak değerlendiriliyor.
Barajlardaki Farklılık Dikkat Çekiyor
ASKİ’nin açıkladığı verilere göre Ankara’daki barajlar arasında ciddi doluluk farkları bulunuyor.
Çamlıdere Barajı: %16,13
Çubuk 2 Barajı: %9
Eğrekkaya Barajı: %21,92
Kurtboğazı Barajı: %10,20
Kesikköprü Barajı: %100
Kargalı Barajı: %18,45 (Ağustos’ta %99,63’tü)
Türkşerefli Barajı: %5,92
Kesikköprü Barajı, doluluk oranı bakımından dikkat çekici bir istisna oluşturuyor. Ancak bu barajdan gelen su hattında yaşanan boru patlamaları nedeniyle Ankara’ya verilen su miktarı son haftalarda ciddi biçimde azaldı.
Su Girişi Dramatik Biçimde Azaldı
ASKİ’nin yıl boyunca kaydettiği su girişi verileri, kuraklığın boyutlarını gözler önüne seriyor.
Yılın ilk aylarında barajlara giren su miktarı nispeten yüksekken, yaz aylarında bu miktar neredeyse durma noktasına geldi:
Ocak: 23 milyon 485 bin metreküp
Şubat: 1 milyon 362 bin metreküp
Nisan: 38 milyon 344 bin metreküp (yılın en yüksek seviyesi)
Mayıs: 34 milyon 821 bin metreküp
Haziran: 5,6 milyon metreküp
Temmuz: 4 milyon metreküp
Ağustos: 3,7 milyon metreküp
Eylül: 5,2 milyon metreküp
Ekim (ilk 10 gün): 1,4 milyon metreküp
Bu rakamlar, Ankara’nın yılın ikinci yarısında neredeyse su girişsiz bir dönem geçirdiğini ortaya koyuyor.
Su Kesintileri Başkentte Hayatı Zorlaştırıyor
Kuraklığın etkisiyle zaten zor durumda olan başkent, şimdi de Kesikköprü Barajı hattında meydana gelen patlamalar nedeniyle su sıkıntısının en ağır halini yaşıyor.
29 Eylül’den bu yana Ankara’nın birçok ilçesinde dönüşümlü su kesintileri uygulanıyor. ASKİ, arızaların kalıcı şekilde giderilmesi için çelik boru hattı döşeme çalışmalarına devam ediyor.
Ancak bu süre zarfında Ankara’ya verilen su miktarı yarı yarıya azaldı. Çankaya, Keçiören, Mamak ve Sincan gibi yoğun nüfuslu bölgelerde su kesintileri 40 saate kadar uzayabiliyor.
Vatandaşlar, kesintiler nedeniyle hem günlük yaşamlarında hem de hijyen koşullarında ciddi sıkıntılar yaşadıklarını dile getiriyor.
ASKİ ve Uzmanlardan Tasarruf Çağrısı
ASKİ yetkilileri, su kaynaklarının bu seviyede düşmesinin şehir için ciddi bir tehlike oluşturduğunu belirterek vatandaşlara uyarılarda bulundu.
Kurumdan yapılan açıklamada, “Barajlarımızdaki doluluk oranları alarm veriyor. Yağışların yetersizliği ve yaz kuraklığı nedeniyle mevcut su miktarımız çok sınırlı. Ankara halkından suyu dikkatli, bilinçli ve tasarruflu kullanmalarını rica ediyoruz.” denildi.
Meteoroloji uzmanları da, sonbahar yağışlarının beklenen düzeyde gerçekleşmemesi durumunda kış aylarında su kıtlığı riskinin artacağını vurguluyor.
“Su Yönetimi Yeniden Yapılandırılmalı”
Çevre mühendisleri ve şehir planlamacıları, Ankara’nın su yönetiminde köklü değişikliklere ihtiyaç olduğunu dile getiriyor.
Uzmanlara göre, Ankara’nın su güvenliği yalnızca barajlara değil; yağmur suyu toplama sistemleri, yeraltı su kaynakları ve kayıp-kaçak oranlarının düşürülmesi gibi önlemlere de bağlı.
ODTÜ Çevre Mühendisliği’nden Prof. Dr. Ayla Karahan, yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Ankara’nın su rezervi uzun yıllardır uyarı seviyesindeydi. Ancak şimdi bu durum krize dönüştü. Yağışlar normale dönmezse, önümüzdeki birkaç ay içinde su sıkıntısı daha da ağırlaşabilir. Acil olarak hem altyapı güçlendirilmeli hem de alternatif kaynaklar devreye alınmalı.”
Vatandaş Endişeli
Ankaralılar, hem su kesintileri hem de barajlardaki doluluk oranlarının düşmesi nedeniyle tedirgin. Sosyal medyada son günlerde “#AnkaradaSuYok” etiketiyle binlerce paylaşım yapılıyor. Vatandaşlar, özellikle uzun süreli kesintilerin haber verilmeden yapılmasından ve bilgilendirme eksikliğinden şikâyetçi.
Bazı vatandaşlar, su depolama bidonları ve tanklarıyla geçici çözümler üretmeye çalışıyor. Marketlerde 19 litrelik damacana satışlarında da artış olduğu bildiriliyor.
Kış Yağışları Umut Olabilir
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Ankara için Kasım ve Aralık aylarında yağışların kısmen artabileceğini ancak bu yağışların baraj doluluklarını eski seviyesine taşımaya yetmeyeceğini belirtiyor.
Uzmanlar, önümüzdeki birkaç ayın su yönetimi açısından kritik olacağını vurguluyor. Eğer kış mevsimi kurak geçerse, Ankara’da 2026’nın ilk yarısında daha sık ve uzun süreli kesintiler yaşanabileceği öngörülüyor.