DEM Parti’nin Anayasa’ya ilişkin talepleri, TBMM gündeminde ciddi tartışmalara yol açtı. Parti, komisyonda sunduğu 99 sayfalık raporda, özellikle Anayasa’nın giriş bölümüne yönelik eleştirilerini ve değişiklik önerilerini detaylı şekilde açıkladı. Raporda, devletin bütünlüğü, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık, Cumhuriyet’in kuruluş ilkeleri gibi unsurların yer aldığı giriş bölümünün yeniden düzenlenmesi talep ediliyor. DEM Parti, giriş bölümünün çok kimlikli yapıyı yeterince tanımadığını ve yerel özerkliği sınırladığını savunuyor. Partiye göre, bu bölüm devletin karakterini ve Anayasa’nın ruhunu yansıtmıyor, bu nedenle değiştirilmesi gerekiyor.
Raporda, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinin güçlendirilmesi ve Kürt meselesinin çözümünün hukuki ve demokratik zemine taşınması gerektiği vurgulanıyor. DEM Parti, Kürt sorununun güvenlik perspektifinden çıkarılarak siyasal ve demokratik çözümlerle ele alınmasını öneriyor. Raporda, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın durumunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatları çerçevesinde “umut hakkı” kapsamında ele alınması ve ağırlaştırılmış müebbet rejiminin hukuki perspektifle yeniden düzenlenmesi talep ediliyor. Ayrıca, Öcalan’ın barış sürecindeki merkezi rolü de raporda tekrar tekrar vurgulanıyor.
DEM Parti’nin raporunda somut yasal düzenlemeler ve yasa önerileri de yer alıyor. Öncelikli talepler arasında Demokratik Entegrasyon Yasası bulunuyor. Bu yasa ile geçiş dönemi yasaları çerçevesinde tüm kimliklerin eşit yurttaşlık temelinde toplumsal entegrasyonu sağlamak amaçlanıyor. Silah bırakanlar için suç ayrımı gözetilmeksizin entegrasyon mekanizmaları oluşturulması ve toplumsal barışın pekiştirilmesi hedefleniyor. Terörle Mücadele Kanunu (TMK), Türk Ceza Kanunu (TCK), Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve İnfaz Kanunu’nda düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan maddelerin kaldırılması veya yumuşatılması talep ediliyor. Bunun yanı sıra, ayrımcılıkla mücadele için “Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu” kurulması ve toplumun kamusal katılımını destekleyecek Sivil Toplum Yasası hazırlanması da raporda öne çıkan öneriler arasında.
DEM Parti, anadilde eğitim ve kamu hizmetleri hakkının yasal güvenceye alınmasını, anayasal değişikliklerle vatandaşlık tanımının etnik referanslardan arındırılmasını, yerel yönetimlerde özerkliğin ve yerinden yönetimin güçlendirilmesini talep ediyor. Raporda, anadilde eğitimin seçmeli derslerle sınırlı kalmayıp asli bir hak olarak tanımlanması, yerel yönetimlerin mali ve idari özerkliğinin Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı (AYYÖŞ) standartlarına uygun şekilde güçlendirilmesi gerektiği belirtiliyor.
Buna ek olarak DEM Parti, kayyum uygulamalarına son verilmesini, hasta tutuklu ve hükümlülerin tahliyesini, KHK mağduriyetlerinin giderilmesini, barış akademisyenlerinin rehabilitasyonunu, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmasını zorunlu kılmayı talep ediyor. Raporda, demokratikleşme ve toplumsal barışın sağlanması için kapsamlı bir hukuk reformuna ihtiyaç olduğu vurgulanıyor.
DEM Parti’nin talepleri, sadece Anayasa’nın giriş bölümüne ilişkin değil; aynı zamanda Türkiye’nin demokratikleşme süreci, eşit yurttaşlık, yerel özerklik, anadilde eğitim ve insan hakları alanlarında derinlemesine değişiklikler öngörüyor. Rapor, Anayasa değişiklikleri ve yasal reformlarla toplumsal uzlaşının sağlanması, çok kimlikli yapının tanınması ve yerel demokrasinin güçlendirilmesi yönünde somut adımlar atılması gerektiğini ortaya koyuyor. Bu talepler, siyasi tartışmaların merkezine oturmuş ve komisyon çalışmalarında önemli bir referans noktası haline gelmiş durumda.

